18 Mayıs 2010 Salı

Bir Sezonun Ardından

Her ne kadar istediğimiz gibi bir 'son' olmasa da bir sezonun daha sonuna geldik. Yeri geldi üzüldük, yeri geldi sevindik, yeri geldi derslerimizden fedakarlık yapıp 'destek' kelimesinin anlamını herkese gösterdik ama bizi 'biz' yapan renklerimizden asla vazgeçmedik.


Bu sezonun özetini fotoğraflarla anlatmak istedim, fotoğraflarda yoğun olarak 'birlik, beraberlik' göreceksiniz...


Hep birlikte 'mutlu' başlamanın resmi...


Birlikte olmak için bir sebep aramadığımız anlardan birisi...


Deplasmana gidemediğimiz anlardan...

'Kan'ımızı bağışladık...

Zapatista'lı olduk bazen :)

Bazen 45'liklere sığmadık...


Hep bir aradaydık...


Profosyonel - amatör ayırt etmeden destekledik...

Abdi İpekçi'de de biz vardık...

'strike' yapamadık(yapanlarda vardı tabiki ) ama birlikte eğlendik :)

s'ON'u olmayan bir filmdeyken...

Ata'mızın huzurunda yine birlikteydik...

Motorla Kabataş'a geçemedik ama inönü deplasmanındaydık...

Bursa çıkartması... (Hande ve Ceyda'nın ilk deplasmanı)


Amerika'dan gelen lazer cebimizde, düşmüştük Manisa yollarına... :)

Mutlu olmak için bir fırça, bir bez yetti bize...

Olimpiyat'ta da biz vardık... (Ceyda Reis yine deplasmanda)

Bazen parça, parça olduk ama yine de o parçaları birleştirince bir 'bütün' olmayı başardık her zaman... :)


Bazen tribünü yıktık.. :)

Bazen 'pes' dedik... :)

Aramızdan birinin 'hadi bugün gölette sabahlayalım' demesinin yeterli olduğu anlardan biri... :)

Tophane'de derbi galibiyeti sonrası yine beraberdik...

Beyaz'la kendimizden geçtik bazen... :)

Her ne kadar 'artist' olsakta 2. kez sosyal sorumluluğumuzu yerine getirmenin vermiş olduğu mutluluğun fotoğrafı... :)

Bazen çok abarttık ( kebabtan sonra künefe) :)

Sınırsız çaylı kahvaltı da yaptık... :)

Pankart boyadık... (Aklıma gelmişken 'olum çok güzel olmuş lan')

Gelenekselleşen pikniğimizde, gelenekselleşen 'uzun eşşek' kapışması... :)

'Birlikte' olmanın en güzel karesi...


Bir sezonu da böyle bitirdik, gelecek sezonun bu sezondan daha iyi, daha eğlenceli bol organizasyonlu ve en önemlisi her zaman birlikte geçmesi dileğiyle.

'Okulda Bitmez Kardeşlikte'




















































9 Mayıs 2010 Pazar

Yine Seçkin Yine Çelik !


Bir Kadir Has maçını daha geride bıraktık, bu kez çeyrek final içindi. Maça yine ne skor, ne goller ne de oynanan futbol damgasını vurdu. Yine tek bir isim vardı; Seçkin Çelik.

Grup maçında, son saniyede yediği inanılmaz gol ile kafalarda soru işareti bırakan S.Ç, bir başka Kadir Has maçında daha skandala imza attı. Maç gününe kadar takım ile birlikte çalışan takımın 1. kalecisi, maç günü teknik ekipmanlarını unuttuğu gerekçesiyle sahaya çıkmayı reddetti. Kaptanın tüm malzemeleri cebinden karşılama sözünü de geri çeviren fedakar(!) kaleci, takım içinde tepkilere neden oldu. Kalecinin önümüzdeki günlerde disiplin kuruluna sevkedileceği ve 2 hafta ceza alacağı sızan bilgiler arasında.
Maça dönecek olursak; İTÜ, tarihinin en kötü futbolunu oynadı. Hepimiz Fenerbahçeliyiz ve sahiplendiğimiz takımımızı nasıl benimsediğimizi bu maçta göstermiş olduk. Rakibimiz maç boyunca tek kale oynamasına rağmen, bulduğumuz 5 net gol pozisyonunun 2'sini gole çevirerek sahadan galip ayrılmasını bildik.


Maç öncesi kadro kurmakta sıkıntı yaşayan İTÜ, maç boyunca gösterdiği mücadele ile taraftarından alkış aldı. Seçkin Özmen'in sahaya otostop çekememesi, Yiğit Arman'ın yoğun sınav temposundan bitkin düşmesi, Turhan Çervatoğlu'nun da Fenerbahçemizi kurtarması nedeniyle 4 as oyuncusundan eksik çıkan takımımız, as-yedek olmanın farketmediğini bir kez daha gösterdi. Son maçta büyük tepki toplayan Kerem Işıldak ve Orhan Kuşcuoğlu da attıkları 1'er gol ve yaptıkları 1'er asistle taraftar ile olan buzları eritti.


Kadir Has'ı 2-0 mağlup eden İTÜ, yarı finalde Ayazağa Arena'da İTÜ 1 takımını eleyen Mimar Sinan ile karşılaşacak.